Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri): Belirtileri, Nedenleri, Tanısı ve Tedavisi
Hipoglisemi; kandaki şekerin (glukoz) anormal derecede düşük olduğunu tanımlar. Hipoglisemi, kendi başına bir hastalık değildir. Daha ziyade bir sağlık sorununun işaretidir. “Düşük kan şekeri” olarak da adlandırılır.
Hipoglisemi Nedir?
Beyin, işlevini yerine getirmek için sürekli bir glukoz arzusuna ihtiyaç duyar. Çünkü glikozu ne depolayabilir, ne de üretebilir.
Düşük kan şekeri seviyelerinin tipik bulguları arasında açlık, titreme, kalp atış hızı, mide bulantısı ve terleme sayılabilir. Hipoglisemi sıklıkla şeker hastalığına bağlıdır; ancak birçok başka hastalık da düşük kan şekerine neden olabilir.
Bu makalede, hipogliseminin nedenlerini, teşhis ve tedavisini tartışacağız. Bunun oluşmasını önleme yollarına da bakacağız.
Hipoglisemi Hakkında Hızlı Bilgiler:
Düşük kan şekeri ile ilgili bazı temel hususlar aşağıda kısaca listelenmiştir. Daha ayrıntılı ve destekleyici bilgi makalenin devamında yer almaktadır.
- Beyin, fonksiyonları için sürekli bir glikoz arzı gerektirir.
- Hipoglisemi bir hastalık değildir; diğer rahatsızlıklara bağlı gelişir.
- Hipogliseminin erken belirtileri açlık, terleme ve titreme olabilir.
- Hipogliseminin ortak bir nedeni diyabettir.
- Alkol bağımlılığı ve böbrek rahatsızlıkları kan şekeri düzeylerini düşürebilir.
Hipoglisemi Belirtileri Nelerdir?
Hafif hipogliseminin erken semptomları ve bulguları genellikle şunları içerir:
- Açlık
- Titreme
- Terleme
- Anksiyete bozukluğu
- Sinirlilik
- Solgunluk (yüzün soluk görünmesi)
- Kalp çarpıntısı
- Kalp atış hızının hızlanması
- Dudaklarda karıncalanma
Hipoglisemi daha şiddetli olduğunda aşağıdaki belirtiler veya semptomlar ortaya çıkabilir:
- Konsantrasyon sorunları
- Konfüzyon, kafa karışıklığı
- Mantıksız ve uygunsuz davranışlar (sarhoş olan birine benzer)
- Nöbetler (nadir)
- Bilinç kaybı (nadir)
- Koma (nadir)
Hipoglisemi Sebepleri Nelerdir?
Hipoglisemi çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Diyabetli bir insanın çok fazla insülin alması genellikle nedenler arasındadır.
- Kan şekeri düzenlenmesi:
Sindirim sistemi, karbonhidratları yediğimiz gıdalardan şeker moleküllerine ayırır; bunlardan biri de vücudun ana enerji kaynağı olan glikozdur.
Yemek yedikten sonra glikoz kan dolaşımına girer. Bununla birlikte, glukoz, bir hücreye girmeden insüline (pankreas tarafından üretilen ve atılan bir hormondur) ihtiyaç duyar. Başka bir deyişle, ne kadar glikoz olursa olsun, “insülin” yoksa bir hücrede enerji açlığı olur.
Yemek sonrası, pankreas kanımızdaki glikozu hücrelere taşımak için kan şekeri seviyesini düşürmek için otomatik olarak doğru miktarda insülini serbest bırakır.
Herhangi bir fazlalık glikoz, karaciğer ve kaslara glikojen (depolanmış glikoz) şeklinde gider.
Fazla kan şekeri düzeylerini normale döndürmek insülin sorumluluğudur.
Bir kişi bir süre yemek yemediği için glikoz seviyeleri düşmüş olursa; pankreas, başka bir hormon olan “glukagon” salgılar. Bu da depolanan glikojenin glikoza dönüşmesini tetikler ve daha sonra kan akışına bırakılır ve böylece glikoz seviyeleri yükselir.
- Hipoglisemi ve diyabet:
Tip 1 diyabet hastaları insülin üretmezken, tip 2 diyabet hastaları insüline düzgün tepki vermeyen hücrelere sahiptir. Her ikisi de kan-glikoz seviyesinin yükselmesi ile uğraşırlar; yani hücreler yeterli enerji almazlar.
Her iki şeker hastalığına sahip insanlar genellikle kan şekeri düzeylerini düşürmek için insülin ve diğer ilaçları almalıdırlar. Şeker hastası olan biri çok fazla insülin alırsa, kan şekeri seviyeleri çok düşebilir. Bu hipoglisemiye neden olur.
Ayrıca Bakınız: İnsülin Direncini Artıran Beslenme Önerileri
İnsülin kullanan bir kişi günün belli saati için normal insülin miktarını alabilir. Ancak her zamankinden daha az yemişse ya da egzersiz yapmış ise, bu an için insülin gereksinimi normalden düşüktür. Diğer bir deyişle, çok fazla insülin almak hastanın dozu arttırdığı anlamına gelmez. Alınan insülinin o anda ihtiyaç duyulan olduğu anlamına gelir.
Vücudun pankreasta çok fazla insülin bırakmasına neden olan diğer şeker hastalığı ilaçlarını alırken de bu rahatsızlık ortaya çıkabilir.
Diğer hipoglisemi nedenleri şunları içerir:
- Bazı ilaçlar: Şeker hastalığı olmayan biri diyabet ilaçları alıyorsa, hipoglisemi gelişebilir. Sıtma için kullanılan bir ilaç olan “kinin”, aynı zamanda hipoglisemiye neden olabilir. Romatizmal hastalığın tedavisinde kullanılan salisilatlar ve hipertansiyon (yüksek tansiyon) için propranolol kullanımı, kan şekeri düzeylerinde ciddi bir düşüşe neden olabilir.
- Alkol bağımlılığı: Karaciğer, aşırı alkol içenlerde, depolanmış glikozu kan dolaşımına bırakmayı durdurabilir.
- Bazı karaciğer hastalıkları: İlaca bağlı hepatit, hipoglisemiye neden olabilir.
- Böbrek rahatsızlıkları: Böbrek hastalığı olan insanlar ilaçları salgılama konusunda sorun yaşayabilirler. Bu durum, kan şekeri düzeylerinin anormal derecede düşük olmasına neden olabilir.
- Yeterli beslenmeme: Anoreksiya nervoza gibi yeme bozukluğu olan insanlarda, kan şekeri düzeyleri çarpıcı bir şekilde düşebilir.
- İnsulinoma: Bu, pankreasta pankreasın çok fazla insülin üretmesini sağlayabilen bir tümördür.
- Endokrin problemleri: Adrenal ve hipofiz bezlerinin bazı bozuklukları hipoglisemiye neden olabilir. Bu bozuklukları olan çocukların yetişkinlere göre kan şekeri düzeyleri anormal derecede düşük olma olasılığı daha yüksektir.
- Reaktif hipoglisemi (yemek sonrası, tokluk hipoglisemi): Bu, pankreasın yemekten sonra çok fazla insülin üretmesidir.
- Tümörler: Vücudun diğer kısımlarındaki tümörler (pankreas değil) hipoglisemiye neden olabilir. Bu çok nadirdir.
- Ciddi hastalıklar: Kritik hastalık dönemlerinde pankreas da dahil olmak üzere birçok farklı organ etkilenebilir; bu hipoglisemiye neden olabilir.
Hipoglisemi Teşhisi
Hipoglisemik bir atak geçirenler, ancak nedenini bilmeyenler, mümkün olan en kısa zamanda bir doktora görünmelidirler. Doktor muhtemelen kan şekeri düzeylerini ölçmek için kan testi isteyecektir.
Ayrıca semptomlar hakkında soru soracaklardır ve hipoglisemi düzeltildikten sonra iyileşip iyileşmediği (kan şekeri seviyeleri normale döndükten sonra) araştırılacaktır.
Doktor herhangi bir ilaç alıp almadığınızı ve son zamanlarda aşırı alkol alışkanlığı olup olmadığına bakmak için hastanın tıbbi geçmişini kontrol etmelidir.
Whipple Triadı
Bu, bir kişinin belirtiler ve semptomlarının hipoglisemi kaynaklı olduğunu düşündüren üç kriteri (Whipple ölçütleri olarak bilinir) toplar. Whipple Triad’ın üç kriteri vardır:
- Hipoglisemiye ilişkin belirtiler ve semptomlar
- Belirtiler anında kan testi, düşük plazma glikoz düzeyleri (<50mg / dl)
- Glukoz normal seviyelere çıktığında, semptomlar kaybolması
Hipoglisemi Tedavisi
Hipoglisemi için olası iki tedavi yaklaşımı vardır:
- Acil tedavi: Anormal derecede düşük kan şekeri atağının tedavisi (hipoglisemi)
- Altta yatan hastalığın tedavisi
Anormal derecede düşük kan şekeri olan bir hastada, hipoglisemi atağını sonlandırmak için mümkün olduğunca çabuk şekerli bir şeyler yemesi veya içmesi önerilir.
Hızlı sonuçlar almak için glikoz tabletleri, şekerli atıştırmalıklar, tatlılar veya bir bardak meyve suyu idealdir. Bunu, tahıllar, ekmek, pirinç veya meyve gibi yavaş salınan karbonhidratlar izlemelidir.
Şeker hastalığı olan bir kişi kan şekerini kontrol etmiş ve hipoglisemiyi tedavi etmişse, 15-20 dakika beklemek ve kan şekerini tekrar kontrol etmek gerekir. Kan şekeri hala düşükse, işlem tekrarlanmalıdır. Biraz glikoz yiyin, yaklaşık 15-20 dakika bekleyin, ardından kan glikozunu tekrar kontrol edin.
Şeker hastaları için düzenli yemek yeme zamanlarına uymak önemlidir. Bu, kan şekeri seviyelerini olabildiğince dengeli tutmak için hayati öneme sahiptir.
Kişi, 10-20 dakika içinde daha iyi hissetmeye başlamalıdır.
Bilinç kaybı durumunda yapılması gerekenler:
Hasta bilincini kaybederse; kurtarma pozisyonuna getirilmeli ve bir glukagon enjeksiyonu uygulanmalıdır. Bu nitelikli bir sağlık uzmanı ya da ne yapacağını bilen bir kişi tarafından yapılmalıdır. Eğer bu mümkün değilse, hasta acilen bir hastanenin acil servisine götürülmelidir.
Hasta bilinç kaybı yaşarsa, solunum yollarını tıkayabileceği için katı veya sıvı (yiyecek veya içecek) ağızlarına konmamalıdır.
Hipoglisemi Nasıl Önlenir?
- Kan şekeri düzeylerini kontrol etme: Bu, kan şekeri düzeylerini düzenli olarak kontrol etmeyi ve semptomların başlangıcının nasıl belirleneceğini bilmeyi içerir.
- Düzenli beslenme: Öğün atlamayın.
- Alkol: Aşırı alkol tüketimi, hipoglisemi tetikleyebilir. Tip 1 şeker hastalığı olan bireyler, bir doktorun önerdiği günlük alkol limitlerine uymalı ve bir şeyler içtikten sonra bir şeyler yemelidirler.
- Egzersiz: Egzersiz yapmadan önce karbonhidrat zengini yiyecekler yiyin.
- Hazırlıklı olmak: Tip 1 diyabetli çocukları olanlar daima yanlarında şekerli meyve suyu ya da şekerli atıştırmalık taşımalıdırlar. Böylece belirtiler hissedilirse hazırlıklı olmuş olurlar.
- Haber verin: Birisi hipoglisemi ataklarına duyarlı ise; arkadaşları, meslektaşları ve aile üyeleri ile paylaşmalıdır.
- Kimlik: Diyabetli bireylerin kimlikleri yanında olmalıdır. Bir şey olursa, sağlık hizmeti sunucuları, acil servisler ve diğerleri daha önce ne yapacaklarını bilirler.
Kısacası:
- Diyabetli bireyler, diyabet yönetim planını dikkatlice takip etmelidirler.
- Şeker hastalığı olmayan, hipoglisemi atakları olan bireyler, gün boyunca az miktarda sık sık yiyecek yemelidirler.