Kalp Krizi: Belirtileri, Nedenleri, Tanısı ve Tedavisi
Kalp krizi, kan akışı kaybından kaynaklanan kalp kası segmentinin ölmesidir. Kan dolaşımı genellikle kalp kasına kan sağlayan bir koroner atardamar kan pıhtısı ile engellendiği (koroner tromboz) için kaybolur.
Kalp kasının bir kısmı ölürse, hasta göğüs ağrısı ve kalp kası dokusunun elektriksel dengesizliği yaşar.
Kalp Krizi Nedir?
Kalp krizi için kullanılan diğer terimler, miyokard enfarktüsü, kardiyak enfarktüs ve koroner trombozu içerir (enfarktüs, ölü bir doku alanının kan kaybından kaynaklandığı anlamına gelir). “Kalp krizi nasıl olur?”
- Kalp krizi sırasında, kan dolaşımını kaybeden kalp kası hasar görmeye başlar.
- Ne kadar hasar meydana geldiği, engellenen arter alanın boyutuna ve yaralanma ile tedavi arasındaki süreye bağlıdır.
- Hasar gören kalp kası skar dokusu oluşturarak iyileşir. Hastanın iyileştirilmesi birkaç hafta sürebilir.
- Kalbin bir bölümünde ciddi yaralanmalara rağmen organın geri kalan kısmı çalışmaya devam eder.
- Bununla birlikte, kalbin bir parçası zarar gördüğünde, muhtemelen daha zayıf olacak ve eskiden olduğu kadar çok kan pompalamayacaktır.
- Doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile daha fazla hasar önlenebilir veya hasar sınırlandırılabilir.
Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?
“Kalp krizi belirtisi nasıl olur?” Kalp krizi semptomları ve bulguları aşağıdakileri içerebilir:
- Göğüs rahatsızlığı, hafif ağrı
- Öksürme
- Mide bulantısı
- Kusma
- Ezici göğüs ağrısı
- Boyuna, çeneye veya sırta yayılan göğüs veya kollarda ağrı, sıkışma veya basınç, gerginlik
- Baş dönmesi
- Dispne (nefes darlığı)
- Yüz renginin griye dönmesi
- Korkutucu bir his
- Huzursuzluk
- Nemli veya terli hissetmek
- Solunum güçlüğü
Yukarıdaki belirtiler görüldüğü takdirde, hemen acil tıbbi yardım çağırılmalıdır.
Kalp krizi ağrısı, pozisyon değişikliği ile hafifletilmez. Ağrı normalde sabittir; ancak bazen gelip gidebilir. Hastalar acıyı göğsün içine sıkışan bir kelepçe gibi basınçlardan biri olarak tanımlar. Acı birkaç dakika ila bir kaç saat sürebilir.
Kalp Krizi Sebepleri Nelerdir?
“Kalp krizi neden olur?” Aşağıda bazı önemli risk faktörleri listelenmiştir:
- Yaş: Erkeklerde 45 yaşından sonra ve kadınlarda 55 yaşından sonra risk artar.
- Anjin: Yeterli oksijenin kalbe ulaşamadığında, kalp krizine benzeyen göğüs ağrısına neden olan bir hastalıktır. Ancak ilacı aldıktan sonra giderilir. Angina, kalp krizi riskini artırır.
- Yüksek kan kolesterol seviyeleri: Arterlerde kan pıhtısı gelişme riski artar.
- Diyabet: Diyabetli insanlar çeşitli hastalıklar ve rahatsızlıklara yakalanma riski taşırlar ve çoğu kalp krizi riskini artırır.
- Beslenme: Örneğin doymuş yağlar gibi gıdaları büyük miktarlarda tüketen bir kişinin, sonunda kalp krizi riski yüksek olur.
- Genler: Kalp krizi riski kalıtsal olabilir.
- Kalp ameliyatı: Kalp cerrahisi geçiren hastalar daha yüksek bir risk altındadır.
- Obezite, aşırı kilo: Kilo fazlalığı, kalp krizi riskini artıran bir etkendir.
- Fiziksel hareketsizlik: Daha faal insanların riski daha düşüktür.
- Önceki kalp krizi: Zaten kalp krizi geçirmiş olanların, sahip olmayan insanlara kıyasla bir başka kriz geçirme olasılığı daha yüksektir.
- Sigara: Tütün ürünü kullanımı bir risk faktörüdür.
- HIV: HIV pozitif kişilerin kalp krizi riski yüzde 50 daha yüksektir.
- İş stresi: Stresli işlerde çalışan veya vardiya işçilerinde kalp krizi riski
Kalp Krizi Teşhisi ve Tanı Testleri
Doktor bireyin kalp krizi geçirme ihtimalinden şüpheleniyorsa, hastayı doğrudan hastaneye gönderecektir. Hastanede birkaç test yapılabilir:
- EKG (Elektrokardiyograf): Kalp kaslarının elektriksel aktivitesini izler.
- Kardiyak enzim testleri: Kan testleri kalp krizi sırasında üretilen enzimleri saptar.
- Göğüs röntgeni: Kalp şişmesi kontrol edilir.
Kalp Krizi Tedavisi
Kalp krizi ne kadar hızlı tedavi edilirse, tedavisi o kadar başarılı olur. Bu günlerde kalp krizlerinin çoğunluğu etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Hastanın hayatta kalmasının büyük oranda hastaneye götürülebilme süresine bağlı olduğunu unutmamak önemlidir.
Kalp Krizi Sırasında Uygulanan Tedaviler
CPR (kardiyopulmoner resüsitasyon):
Bazı kalp krizi hastalarında nefes alma durur. Konuşulduğunda cevap vermez veya dokunulduğunda hareket etmez veya öksürük olabilir. Durum buysa, CPR hemen başlatılmalıdır. Bu aşağıdakileri içerir:
- Manuel göğüs kompresyonları: Dakikada yaklaşık 100 atımla kalbe sürekli göğüs kompresyonu yapılır.
- Defibrilatör: Defibrilatör, hastanın göğsüne elektrik gönderir. Amacı, kalbi tekrar doğru aktivite haline getirmek için elektriği kullanmaktır.
- Aspirin: Aspirin arterdeki pıhtının büyümesine engel olur.
- Trombolitikler: Bunlar kan pıhtılarını çözer.
- Ağrı kesiciler: Bazen ağrı kontrolü ve anksiyeteyi azaltmak için hastaya enjekte edilir.
Kalp Krizinden Sonra İyileşme
Kalp krizinden kurtulmak yavaş ve kademeli bir süreç olabilir.
Doktorlar, diyetisyenler, hemşireler, fizyoterapistler, eczacılar ve kişisel eğiticiler dahil çeşitli sağlık profesyonelleriyle irtibat kurmayı içerebilir.
- Fiziksel aktivite: Kalp krizi geçiren bir hastanın aktif kalmaya çalışması hayati önem taşır. Bununla birlikte, herhangi bir egzersiz programının bir uzman tarafından geliştirilmesi önemlidir.
- İşe geri dönmek: Bir kalp krizi hastası çalışmaya geri dönme süresi; kalp krizinin şiddeti ve işin türü gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. İnsanların hemen işine geri dönmemesi çok önemlidir.
- Depresyon: Kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık yüzde 20’si uzun sürmeyen depresyon dönemi yaşamaktadırlar. Depresyon veya endişeli hisseden kalp krizi hastaları derhal doktorlarına haber vermelidirler.
- Araba kullanımı: Uzmanlar, bir kişinin kalp krizinden sonra en az 4 hafta araba kullanmamasını bildirmekteler.
- Erektil disfonksiyon: Kalp krizi geçiren erkeklerin yaklaşık üçte birinin ereksiyon olma veya devam etmesi konusunda sorunları vardır. Uzmanlar, cinsel aktivitenin kişinin başka bir kalp krizi geçirme riskini arttırmadığını söylüyor. Ereksiyon bozukluğu olan erkeklerin doktorlarıyla konuşmaları önemlidir; çoğunlukla ilaçlar, düzelme işlevinde etkilidir.
Ayrıca Bakınız: Erektil Disfonksiyon ve Ereksiyon Sorunu
Kalp Krizi Sonrası Komplikasyonlar
İki tür komplikasyon vardır, bunlar hemen de ortaya çıkanlar ve daha sonra da gelişebilir.
Hemen oluşan komplikasyonlar:
- Aritmi: Kalp düzensiz şekilde atar, ya çok hızlı ya da çok yavaş. Çoğu hasta, zamanla düzenli ritimlere geri dönecektir.
- Kardiyojenik şok: Hastanın kan basıncı aniden tehlikeli bir şekilde düşer. Kalp, vücudun yeterince çalışması için yeterli miktarda kan temin edemez.
- Hipoksemi: Kan oksijen seviyeleri çok düşük olur.
- DVT (derin ven trombozu): Bacakların ve pelvisin derin damarlarında kan akışını engelleyen veya kesen kan pıhtıları gelişir.
- Miyokard rüptürü: Kalp krizi kalbin duvarına zarar verir. Bu, kalp duvarı yırtılma riskini arttırır.
- Ventriküler anevrizma: Kalbin odacıklarından biri (ventriküler) bir çıkıntı oluşturur.
Daha sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar:
- Anevrizma: Hasar görmüş kalp duvarında skar dokusu oluşur. Bu, kan pıhtılaşmasına, düşük kan basıncına ve anormal kalp ritimlerine yol açar.
- Anjin: Yeterli oksijen kalbe ulaşmaz. Belirtiler kalp krizine benzer olabilir.
- Konjestif kalp yetmezliği: Kalp çok zayıf düşebilir. Hasta bitkin ve nefes nefese hisseder.
- Ödem: Sıvı, ayak bilekleri ve bacaklarda birikir (şişerler).
- Erektil fonksiyonunun kaybedilmesi: Erektil disfonksiyon genellikle bir vasküler problemden kaynaklanır. Bununla birlikte, aynı zamanda depresyonun bir sonucu olabilir.
- Libido kaybı: Bu özellikle erkeklerde görülür.
- Perikarditis: Kalp zarı iltihaplanır ve ciddi göğüs ağrısına neden olur.
Doktorlarının talimatlarına uyan hastalar, iyileşmeme şansına sahip olmayanlara kıyasla çok daha iyi hissederler. Doktorun bir kalp krizi hastasını birkaç ay boyunca gözlemlemesi önemlidir.
Kalp Krizi Nasıl Önlenir?
Kalp krizi riskini en aza indirmek için alabileceğiniz bazı önlemler şunları içerir:
- Sigara içmeyin.
- Dengeli ve sağlıklı beslenin.
- Bol bol egzersiz yapın.
- Bol miktarda kaliteli uyuyun.
- Şeker hastalığını kontrol altında tutun.
- Alkol alımını azaltın.
- Kan kolesterolünü optimum seviyelerde tutun.
- Tansiyonu güvenli seviyelerde tutun.
- Sağlıklı bir vücut ağırlığı sağlayın.
- Mümkün olduğunca stresten kaçının.
- Stresin nasıl yönetileceğini öğrenin.