Obezite ve Hipertansiyon Arasındaki İlişki

Obezite ve Hipertansiyon

Hipertansiyon (yüksek tansiyon), dünya çapında milyonlarca insanı rahatsız eden yaygın bir sağlık sorunudur. Obezite de yaygınlaşan bir sağlık sorunu haline gelmiştir ve kalp hastalığı, şeker hastalığı, böbrek hastalıkları risklerini de beraberinde getirmektedir.

Hipertansiyon; sol ventrikül hipertrofi, atriyal ve ventriküler fibrilasyon, diyastolik kalp yetmezliği, sistolik kalp yetersizliği ve konjestif kalp yetmezliği olan veya bulunmayan iskemik kalp hastalığı gibi bir dizi kardiyovasküler hasarı tetikler. Hipertansiyon aynı zamanda merkezi sinir sistemi ve böbrekleri de olumsuz etkiler. İnsülin direnci ve metabolik sendrom gibi diğer risk faktörlerinin varlığı, hipertansiyonun hedef organlar üzerindeki zararlı etkisini ve kardiyovasküler riskini artırır.

Ayrıca Bakınız: Hipertansiyon Nedir? Belirtileri

Çalışmalar, yüksek tansiyon hastalarının artmasının, aşırı kilolu ve obezite yaygınlığında dramatik bir artış ile birlikte görüldüğünü göstermiştir.

Obezite, hipertansiyon ile birlikte; koroner kalp hastalığı, tip 2 diyabet mellitus (insüline bağımlı olmayan diyabet) gibi çeşitli rahatsızlıklarla bağlantılıdır. Şeker hastalarının yaklaşık %60’ında vücut ağırlığı artmaktadır. Abdominal obezite, yağ asitlerinin ve hormonların karın yağ depolarından karaciğere yüksek oranda akışından dolayı daha yüksek bir riskte sorumludur.

Ayrıca Bakınız: Obezite ve Depresyon

Bel çevresi ve bel-kalça oranı, abdominal veya visseral obezite için tanımlayıcı işaretlerdir. Buna göre, beden kitle indeksine kıyasla kalp krizi, kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı daha doğru şekilde öngörülebilir.

Obezite, hipertansiyonun önemli bir nedenidir. Yapılan araştırmalarda, bu riskin erkeklerde hipertansiyon vakalarının yaklaşık %78’inde ve kadınlarda %65’inin doğrudan obezite ile ilişkilendirilebileceğini göstermektedir. Bilimsel araştırmalarda, sistolik ve diyastolik kan basınçları arasında doğrudan bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bu ilişki, obez çocuklar ve ergenler için de geçerlidir.

Bununla birlikte, hipertansiyon ile obezitede vücut yağ dağılımı arasında bağlantı mevcuttur. Abdominal obezite, çalışmalarda hipertansiyon ile ilişkilendirilmiştir.

Hipertansiyonu olan obez hastalarda; böbrekten sodyum emiliminin artması ve kan hacminde bir artış olduğu görülmüştür.

Obezite, fizyolojik süreçler üzerinde çok zararlı etkilere sahiptir. Obezite ve hipertansiyona bağlı, obez hastalar, normal kilolu bireylerden daha yüksek hipertansiyon oranlarına sahiptir. İlginç bir şekilde her obez hasta hipertansif değildir, bu da obezitenin heterojen bir rahatsızlık olduğunu göstermektedir.

Bazı antihipertansif ilaçlar insülin duyarlılığını ve metabolik risk profilini zamanla etkileyebileceğinden, karışık faktörlerin etkisini önlemek için popülasyon temelli kohortlarda abdominal obezite ile kan basıncı arasındaki ilişkiyi incelemek önemlidir.