Kayısının İnsan Sağlığına Faydaları ve Zararları Nelerdir?
Taze kayısılardan elde edilen meyve suyu ve posa, genellikle “ölümsüz” özellikleri iletmek için Yunan ve Roma mitolojisinde “tanrıların nektarı” olarak tanımlanır. Kayısı sihirli bir şekilde sonsuza kadar yaşamanıza izin vermese de, sağlığımızı aşağıdaki şekillerde destekliyorlar.
Ayrıca Bakınız: Kayısı Besin Değerleri
Kayısı Yemenin Yararları
Kalp Sağlığına Yardımcı Olur!
Taze veya kurutulmuş olsun, kayısılar, kan kolesterol seviyelerini düşürdüğü iyi bilinen çözünür lif sağlar. Ayrıca, kayısıdaki potasyum kan basıncını etkili bir şekilde azaltır. Bu iki faktör, kayısı ve diğer meyve ve sebzelerdeki sayısız anti-enflamatuar polifenol ile birlikte kümülatif kardiyovasküler faydalar sağlar.
Kan Şekeri Kontrolüne Yardımcı Olur!!
Kuru kayısılar genellikle atıştırmalık olarak kuruyemişler ile birlikte tüketilir. Kuruyemişler, doğal yağ içeriği nedeniyle gastrik boşalma hızını ve kan dolaşımına glikoz salınmasını yavaşlatır.
Kuruyemiş, kayısı da dahil olmak üzere düşük ila orta glisemik indeksli kurutulmuş meyvelerle birleştirildiğinde, kan şekerinin yükselmesi ve düşmesi daha da sallanır. Kan şekeri dalgalanmalarından kaçınmaya çalışan insanlar için kuru kayısı ve kuruyemiş yemek birlikte olabilir sağlıklı atıştırmalık olabilir.
Ayrıca Bakınız: Elma ve Kayısı Maskesi
Görmeyi Korur!
Kayısı, havuç, kabak ve mango gibi diğer turuncu meyve ve sebzelerle birlikte, zengin renk tonlarını beta karotenine borçludur. Beta karoten, yaşa bağlı maküler dejenerasyonun önlenmesi ile ilişkili bir A vitamini türüdür.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, birkaç yıl boyunca ilerleyen bir durum olduğundan, beta-karoten bakımından zengin meyve ve sebzeleri tüketmeyi alışkanlık haline getirmek, hastalığa karşı ömür boyu ek koruma sağlayabilir.
Nörodejeneratif Hastalıklar Riskini Azaltabilir!
Flavonoid quercetin, kayısı da dahil olmak üzere birçok meyvede bulunur. Quercetin’in bir bileşeni Alzheimer, Parkinson, Huntington ve prion hastalıkları gibi nörodejeneratif hastalıkların önlenmesinde umut veriyor.
Kayısıların yardımcı olabileceği bazı mekanizmalar arasında genetik modülasyon (faydalı genlerin yukarı regülasyonu ve zararlı genlerin aşağı regülasyonu), proenflamatuar sitokinlerin azaltılması ve gelişmiş antioksidan aktivite yer alır. Bu etkileri doğrulamak için daha fazla insan araştırmasına ihtiyaç duyulurken, kayısı tüketiminin arttırılması bazı nörolojik durumların yükünü azaltabilir.
Kanseri Önlemeye Yardımcı Olabilir!
Kayısı, polifenoller, flavonoidler ve beta-karoten gibi antioksidanlar olarak işlev gören birkaç phytonutrient içerir. Bunlar hücrelerinizi zaman içinde kansere yol açabilecek günlük hasarlardan koruyabilir.
Çeşitli meyve ve sebzeleri yemenin kanserin önlenmesi için yararlı olduğu bir sır değildir. Kayısı, antioksidan açısından zengin bir yemek planına harika bir katkı sağlar.
Alerjiler
Kayısı gıda alerjileri nadirdir ancak imkansız değildir. Rosaceae ailesindeki ilgili meyvelere, özellikle şeftali, kiraz, elma ve bademlere karşı alerjiniz varsa kayısı alerjisi yaşamanız daha olası olabilir.
Cilt kaşıntısı, şişme, kusma veya nefes darlığı gibi kayısı yedikten sonra yaygın alerji belirtileri fark ederseniz doktorunuzla konuşun.
Kayısının Zararları ve Yan Etkileri
Kayısı, FODMAP olarak adlandırılan meyve bileşenlerinde doğal olarak yüksektir. İrritabl bağırsak sendromu (IBS) olan bireyler için, FODMAP’ler sindirilmez ve gastrointestinal rahatsızlığa neden olur. İshal, kabızlık, karın ağrısı veya kayısı yemeye diğer hoş olmayan reaksiyonlar fark ederseniz, tam bir değerlendirme için doktorunuza veya bir uzmana danışın.
Sülfitlere duyarlı kişiler, işlem sırasında kükürt içeren bileşiklerle tedavi edilebileceği için ticari olarak kurutulmuş kayısılara dikkat etmelidir. Sülfitler sağlıklı bağırsak bakterilerine zarar verebilir.
Kendi sorularınız, deneyimleriniz ve görüşlerinizi aşağıda yer alan yorum bölümünden okuyucularımız ile paylaşabilirsiniz.
Önerilen Makaleler: